Apartman kapısından çıkarçıkmaz , ağzındaki cevizi yukarıdan yere atarak kırmaya uğraşan karga ilen başladı ada gezimiz.İşte kendisinin burnu havada fotosu.
Sonra atladık vapur'a ver elini Burgazada ! Ufak bir ada turu , her zamanki gibi hayran kaldığımız "ada evleri,tertemiz hava,telaşsız ada sakinleri,faytonlar ve etrafa saldıkları eşsiz kokuyla;) adada ruhumuzu dinlendirip döndük.'Yahu burnumuzun dibinde sık sık gelmeli buraya' klişesi de tabii ki tekrarlandı.
Adalar ,İstanbul'da yaşamanın güzel yanlarından biri ;)
Barış'ın katlanılmaz ama yayınlanabilir esprisi ile yazımı noktalıyorum . Aşağıdaki apartman Heidi Klum'un babasınınmış. Oyyyy !!! üşüdünüz mü ? Üzerinize bir hırka alın :)
şiirlerimi çok sevdiğini yazmışşın,çok teşekkür ederim seda.
YanıtlaSilEvet hocam , ilgi ve beğeniyle takipteyim. Sevgiler ... :)
YanıtlaSilsedacım ne iyi yapmışınız valla adalara bende aşığım ama bizde sık gitmiyoruz hakaten daha sık gitmeli:))
YanıtlaSilEvet Saboş ,adalar'a daha fazla gidilmeli ! :)Bir de parklara taktım kafayı. Çok yakınımda olup da sık gitmediğim yerlerden biri.Yıldız Parkında bir haftasonu koşusu mesela ? Hafiften de yağmur, mis gibi toprak kokusu... Oh!
YanıtlaSilKarga en zeki kuşmuş biliyor muydun? :) ne alaka ne bileyim birden aklıma geldi :))
YanıtlaSil:) Evet, elleri olmadan cevizi nasıl kırabileceğini keşfetmiş olmasından belli .
YanıtlaSilnesrin sen kargalar konusunda uzmansındır hahahahhahaha:))gerçekten müthiş kuşlar sahilde görüyorum midyeleride aynı yöntemle kırıyorlar...
YanıtlaSil