Pek güzel oldu bunu dinlemek:
ATTİLA İLHAN’IN “O MAHUR BESTE ” ŞİİRİNİN YAZILIŞ ÖYKÜSÜ
Şenlik
dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Bir
yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez
sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
Attila İlhan’ın
bu güzel şiiri daha sonra bestelendi. Şiiri okurken ya da şarkı olarak
dinlediğinizde adı geçen Müjgan hakkında ne biliyorsunuz? Büyük bir olasılıkla
güzel bir kadın ismi olabilir mi? Olsa olsa unutulmaz bir aşkın yitirilen
güzeli mi ? Bilemediniz.
İşte “Müjgan’la Ben Ağlarız” ve hüzünlü öyküsü… Attila İlhan anlatıyor;
İşte “Müjgan’la Ben Ağlarız” ve hüzünlü öyküsü… Attila İlhan anlatıyor;
“12 Mart sonrasının
kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz’lere kıymışlardı.
Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura bindim. Deniz bulanıktı; simsiyah,
alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı… Acı bir yel esintisinin
ortasında aklıma düştü ilk mısra… Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle
tekrarladım. Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları
tekrarlayarak yürüdüm”.
“Bir yangın
ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı ” 6 Mayıs 1972
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı ” 6 Mayıs 1972
Bir
kadın ismi sanılan ‘’Müjgan’’eski dilde “kirpik” anlamına geliyor ve Şair’in
“müjganla ağlaşmak”tan ne söylemek istediği orada çözülüyor; Attila İlhan, 6
Mayıs 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’a
ağlıyordu…
Şiiri ve şarkıyı şimdi bir de bu bakış açısıyla okuyun
ve dinleyin…
Ruhun şad olsun
büyük usta..
1 yorum:
Kirpik demek , bilmiyordum,
Şimdi daha anlamlı her şey ...
Yorum Gönder