31 Ekim 2012 Çarşamba

Amasra'ya gittik-geldik / Bölüm 2

Amasra'ya gideceğimizi duyan arkadaşlarımız mutlaka ve mutlaka 'Amasra Salatası' yememizi salık verdi. Tazecik ve bol yeşillikli, pancar turşulu, ekşili, sirkeli, havuçlu salata gerçekten çok lezzetliydi.


Bu da sebzeli ve hafif Amasra Pidesi

Bol bol balık yedik tabi ama artık nasıl bir açlıkla sofraya oturduysak foto çekememişim bile!

Ve klasik köylü pazarı. Amasra'da Salı ve Cuma günleri 'GALLA PAZARI' kuruluyormuş, gitmeli. Galla Pazarı, 'kadınlar pazarı' demekmiş.



Meşhur köprünün yakınında bir pansiyonun manzarasına gel, naapsın balkonu burada asacak tabi.











Ve dönüş yolu, bir sonraki istikamet SAFRANBOLU ileri!

30 Ekim 2012 Salı

Amasra'ya gittik-geldik / Bölüm 1

Biz her bayram İzmir'e gideriz aile ile bayramlaşmak için, hiç şaşmaz. Bu sefer bayramlaşılacak ahali evde olmadığı için kendimize bir tatil planı yapalım dedik, Amsterdam, Brüj falan derken kendimizi Amasra'da bir aparttan 5 kişilik yer ayırtırken bulduk.
Kuzenim, onun eşi, teyzem, Engin ve bebemiz Doğukan Efe ile beraber pek keyifli 3 gün geçirdik. 

Başlıyoruz Amasra'yı hepberaber gezmeye: (çok pis gaza getiririm, yanımda olsanız gerçekten geziyor gibi hissedebilirdiniz bile)

İlk olarak Amasra'nın girişinde bulunan ve MS 41 yılında yapılan 'Kuşkayası Yol Anıtı'na uğruyoruz. Evet, 'sadece 41' yılında yapılmış, nasıl tarihi zenginliği olan bir ülkede yaşıyoruz değil mi?
Anıta çıkış merdivenlerle, malesef pek sağlam değiller


Bu da benim bebek anıtım
Odamıza yerleşiyoruz, gayet temiz bir yer ve biz 5 kişi (artı 1 bebek) aynı evde kalacağız, pek heyecanlı. Kahvaltımızı kendimiz hazırlıyoruz, ne iyi ediyoruz, balkon şahane!


Hemen dışarı çıkıyoruz ki, etrafta ne var ne yok keşfedelim. Kırmızılı bir çift bilmeden benim fotoğrafıma renk katıyor.


Vee tekne gezisi favorimizdir eğer turist isek, hemen atlıyoruz motora, hayran hayran bakıyoruz Amasra'ya denizden. Hele 'köprü', ah! bak bak doyamadım.






Arkası yarın olsun olur mu? Takipte kalın :)

27 Ekim 2012 Cumartesi

Bu senenin en sevdiğim şarkısı


Geçen sene Efe'ye hamileyken evde ve işyerinde durmadan Gotye/ Somebody that i used to know dinlemiştim. Hala da bıkmam, ne zaman çalsa kulak kesilirim.


Bu sene de her türlü versiyonuyla Lykke Li/ I follow rivers bağımlılığım oldu. Hazır havalar soğumuşken klibiyle gelsin internet sayfalarımıza kıymetli blogseverler, hepimiz gençliğimizde az da olsa kaçanı kovalamadık mı he? :))

24 Ekim 2012 Çarşamba

Bayram kartları

Çok sevgili bir dostum şöyle demişti: (Hahaha hep lafa böyle girmek istemişimdir) Biz posta kartı gönderip, alarak hiç tanımadığımız insanlarla birbirimizi mutlu ediyoruz, farklı ülkelerden uzak ve kısacık arkadaşlıklar kuruyoruz. Bazıları da hiç tanımadıkları insanlarla savaşıyor, savaşmak zorunda kalıyor... Daha üstüne br şey demiyeyim, isteyen 2. dakika üzerine düşünebilir :)


Hatasonu ev işleri birikmiş haldeydi, Cumartesi günümün yarısını işlenerek geçirdikten sonra dışarı çıkmam gerekti ve yorgun halimle baktığım posta kutusu o an bana resmen pozitif enerji yükledi. Bir nevi Reyhan Karaca'nın uzaylıları gördüğünde hislenmesi gibi...
Beni bu işlere bulaştıran arkadaşım Sinem; kartsever blogdaşım Nurşen Ablam ve Polonya'dan 17 yaşında bir genç kız'ın gönderdiği kartpostllar işte bunlar:

Sinem'den bayram tebrik kartı, bu yolların-evlerin aramızada özel bir anlamı var :)

Leylak Dalı'ndan, hemi de zarfı 'Antalya Film Festivali'  ilk gün damgalı

Polonya'dan geldi, ne iyi etti! Arkasında 2 tane süper sticker var.
Herkeslere iyi bayramlar

22 Ekim 2012 Pazartesi

Monet'in Bahçesi / Sakıp Sabancı Müzesi

Öncelikle Sabancı Müzesi'nin getirdiği hemen hemen tüm koleksiyonları ve sergileri çok beğendiğimi söyleyeyim. Bir tek Dali sergisi beni pek tatmin etmemişti.
Beğenerek gezdiğim diğer SSM sergileri için üzerlerine tıklayabilirsiniz:

Biz Monet'i 3 blogger gezdik. Sanat Notları ve İmgeleme ile sergi gezmek pek keyiflidir.


Monet'in Bahçesi sergisini gezmeden önce, müze girişinin hemen sağında bulunan ve Monet'in hayatını anlatan filmi izlemenizi öneririm. O zaman eserler daha anlamlı olacaktır.
Çünkü Claude Monet bahçesine tutkun bir adam, yıllarını, tüm parasını, emeğini çekinmeden koskocaman bir bahçeye harcamış. Sergi'nin adı da getirilen eserlerle çok uyumlu. Çoğunlukla nilüfer ve salkım resmi göreceksiniz. İnsan figüründen çok çiçekler var temada, ancak ressamın gözleri bozuk olduğu için de formlar alışık olduğumuzdan farklı.
Bu noktada devreye İZM'ler giriyor. Emperesyonizm. Bu kısımlara girmeyeceğim...

Malesef fotoğraf çekmek yasaktı. ama Google bedava! :) İşte sergi kapsamındaki resimlerden bir kaç tanesi.



Mutlaka gezin, 6 Ocak 2013'e kadar vaktiniz var.

Pazartesi günleri müze kapalı.

Sabancı Müzesi giriş ücreti ne kadar? derseniz: (Ekim 2012 itibariyle)

Tam Bilet : 12 TL
Grup Bileti (en az 10 kişi) : 8 TL
İndirimli Bilet : 4 TL (öğrenciler, öğretmenler)
Çarşamba günleri ücretsizdir.

Ücretsiz Giriş
14 yaş ve altı çocuklar
Engelliler ve bir refakatçi
60 yaş üzeri ziyaretçiler
Sabancı Üniversitesi akademik ve idari personeli
ICOM Kart sahipleri
Basın mensupları

21 Ekim 2012 Pazar

Pazar günü klasiği

Ben çocukken tek kanal TRT idi ve her Pazar klasik müzik konseri olurdu sabahları. Mutlaka TV açık olurdu ama çok da severek dinlediğimizi söyleyemem :) Hala da opera ve klasik müziği, sanatın diğer dalları kadar sindirebilmiş değilim.
Akşamları ders çalışırken, Engin de Televizyon, hatta muhtemelen MAÇ izliyor oluyor. O maç gürültüsü kafamı karıştırdığı içi ben de kulaklıktan müzik dinliyorum. Ama sössüz olması gerek ki (yine) kafam karışmasın, söz varsa aklım hemen şarkıya kayıyor :)

Severek dinlediğim iki besteci'nin eserini eklemek istedim, belki siz de Pazar gününüze eşlik etsin istersiniz.
İyi tatiller.

CHOPIN


SCHUBERT

20 Ekim 2012 Cumartesi

Bugünler çok koşuşturmalı, renkli...

Son iki hafta ev yüzü görmedik desem yeridir. Bol bol misafirliğe gittik, bizde misafir ağırladık. (TDK'dan baktım ağarlamak değil, ağırlamak) Sergi gezdik, ders çalıştım.

Yenidoğan bebek gezmesi ve Efe'nin doğuştan arkadaşlarıyla buluşmalar...



Benim yemek siteleri içinde en beğendiğim YEMEK BAHANE'dir. Her tarifi denenmiştir ve çookk lezzetlidir. Ne şanslıyım ki bu güzel blogun sahibi benim canım arkadaşım! Ve geçen hafta bir akşam bizim için hazırladığı güzel sofra

Bir diğer pek sevgili blogger dostlarım ise İMGELEME ve SANAT NOTLARI . Sabancı Müzesi'ndeki 'Monet'in bahçesi' sergisini beraber gezdik. Sergiyi ayrıca yazacağım, özet geçersek: Çok güzeldi!

Geçtiğimiz hafta Caddebostan Kültür Merkezi'nde İstanbul'un 1940'lı yıllardan kalma fotoğraflarından oluşan başka bir fotoğraf sergisi gezmiştik, o da güzeldi.

Anne tarafım Malatyalı, memleketten gelen şu güzellikleri hiç bir çikolataya değişmem.

Vizelerime 20 gün kaldı, akşamları Efe uyuduktan sonra ders çalışıyorum. Bauman, Wright Mills, Giddens, Durkheim, Freyer, Weber, Marx, Platon... Okuyacak, öğrenecek, anlamya çalışılacak o kadar çok şey var ki...

15 Ekim 2012 Pazartesi

Little Nemo in Slumberland

Google'nin bugünkü doodle'si şimdiye kadar gördüklerim içinde en güzeli.

Taa 1905'te Walt Disney'den de önce popüler olmuş bir çizgi film 'Little Nemo in Slumberland' (Küçük Nemo hayaller diyarında)'nın 107. yılına ithaf edilmiş.

Doodle'nın sağ alt köşesine tıkladığınızda sayfanın aşağısına doğru ilerleyen bir çizgi film izliyorsunuz. www.google.com.tr



İk defa Nemo ile Google sayesinde tanışmamızın ardından Efe'yi aldım kucağıma ve aşağıdaki çizgi filmi izledik beraber. Küçük Nemo uçuyor, trenden kaçıyor vs. benim ufaklık heyecanla, arada benim tepkilerime baka baka izledi. Korkuyor yada gülüyorsam o da aynı tepkileri verecekti çünkü...

12 Ekim 2012 Cuma

2 minnak 'Gangnam Style' izlerken

Sağdaki kıpırdak ve çığırtkan benim bebe, yanındaki de doğuştan kankası Beren.
İkisi birden aynı anda bir de makarna yerken böyle sessiz ve oturarak duruyorlar.



11 Ekim 2012 Perşembe

2 Fransız Filmi birden


İlki 'Ratatoille'. Tamam Disney-Pixar tarafından yapıldığına göre Fransız menşeili olmuyor ama film Paris'te geçiyor, yemekler Fransız, bana kendini hissettirişi de böyle oldu :)


Ratatoille kabak, havuç, soğan, yeşil biber, sarımsak ve limonlu bir Fransız yemeği imiş. İzleyenler de bu yemeğin filmde nelere kadir olduğunu biliyorlar.


Heyecanlı, renkli, neşeli, yine çok çok güzel Pixar animasyonu olmuş, filmin yarısında kendimize birer kadeh kırmızı şarap doldurduk. Eğer hala bu filmi izlemediyseniz hemmen edinin bence. Ve siz siz olun izlemeden önce yanınızda şarabınız ve peyniriniz hazır bulunsun :)


İkinci filmimiz orjinal yönetmen François Truffaut'un. Truffaut'u Sanat Notları sayesinde keşfettim. 


Filmin adı 'Small Change', 1976 yapımı, Berlin Film Festivali gibi prestijli pek çok Festivalde ödülleri var. IMDB puanı 7.5. Klasik bir Fransız filmi -ki benim en sevdiğim-.


Minikli, büyüklü pek çok çocuğu konuk etmiş yönetmen hikayesinde. Film çocuklar ekseninde dönüyor. Her birinin huyu, suyu, hikayesi farklı.
Son sahnelerde öğretmenin çocukluk, ergenlik, eşitlik, sevgi, ebeveynlik ve eğitim üzerine konuşması ise benim için hep çok önemli bir yere sahip olacak, arada DVD'yi takıp sadece o konuşmayı izleyebilirim. Steve Jobs'un üniversitelilere seslenişi kadar heyecanlı olmasa da bir hayli düşündürücü.

Yönetmen hakkında şu bilgileri edinerek filmi izlerseniz pek çok detay daha anlamlı gelecektir.

Au revoir! ;)

10 Ekim 2012 Çarşamba

Okulum açıldı ders çalışmam gerek


Evet evet, bildiğiniz oturup ders çalışmam, defterime notlar almam, sınavdan bir kaç gün önce panik olmam, sınva anı heyecanlanmam, sonrasında sonuçlar açıklansın diye merakla beklemem gerekiyor artık.
Önümüzdeki en az 4 sene bu böyle olacak.

Sonra umarım diplomamı alacağım, belki gözlerim dolacak; İstanbul Üniversitesi - Sosyoloji bölümü mezunu bir kadın olarak...

Hayallerimden birini gerçekleştirmek için ilk adımı attım, mutluyum ve tabi guruluyum :) 

Bakın ilk dönem derslerim de şöyle:

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 
 
FELSEFEYE GİRİŞ
 
GÜZEL SANATLAR 
 
PSİKOLOJİYE GİRİŞ 
 
SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ
 
SOSYOLOJİDE İSTATİSTİK
 
SOSYOLOJİYE GİRİŞ 
 
ŞEHİR VE KÜLTÜR-İSTANBUL
 
TÜRK DİLİ 
 
YABANCI DİL 

 
Siyasal Düşünceler Tarihi dersi içlerinden en çok çalışmak istediğim.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ise yıllar sonra tekrar göreceğim ve bu sefer özlemle, farklı bir gözle inceleyeceğim bir ders olacak...


9 Ekim 2012 Salı

Sonbahar için son çağrı



Yazlıklar hurçlara girdi mu?
Issız trençkot portmantoya asıldı mı?

Alper Tunga sorusunun cevabı için buraya tık :) www.alpertungaoldumu.com

Kat kat giyinmek, atkılarla selamlaşmak, koyu tonlara dönüş yapmak ne güzeldir...

7 Ekim 2012 Pazar

Nereden çıktı bu 'Gangnam Style'?

Bu GANGNAM STYLE'ın cılkı çıktı kabul ama Jay Leno versiyonu fena olmamış.



Bobiler'den Türk işi Gangnam Style

Orjinal 'Gangnam Style' videosu da burada

5 Ekim 2012 Cuma

ARKA BAHÇE / İBB Şehir Tiyatroları


SUÇLUSUN! oyun böyle başlıyor, dış ses Amerika'yı sembolize eden Güzin Özyağcılar'a sesleniyor, 'Suçlusun'.  Amerika suçlu mu değil mi çoğumuzun kafasında aynı cevap vardır bence.
Tüketim çılgınlığı, petrol ve para için darmadağın ettiği ülkeler, Kızılderili ve zencileri asimile ve yok etme çabaları vs. vs. 


Evin arka bahçesi tüm bu kötü durumların saklandığı yer oyunda. Bir çok artık kullanılmayan  materyalin orada bulunması doğayı ne hale getirdiğimizi simgeliyor ve 6 kişi daha var arka bahçede her biri farklı ülkeyi temsilen.

Çağdaş Türk Tiyatrosu'nun önemli yazarları arasında yer alan Bilgesu Erenus, Arka Bahçe adlı oyununda kapitalizmin tarihsel gelişimini, küreselleşmenin sonuçlarını eleştirel bir bakışla ele alıyor. Sömürenlere karşı yeni bir dünya kurmak isteyenlerin mücadelesi sürmektedir.

Ben çok sevdim oyunu. Ancak tiyatroya gülüp, eğlenmek için gitmek isteyen seyirciye önermiyorum.

Şehir Tiyatroları'nda geçtiğimiz yıllarda izlediğim ve hala sahnede olan oyunları aşağıda listeledim. Üzerine tıklayarak yorumlarımı okuyabilirsiniz.

İstanbul Efendisi

Surname 2012

İntiharın Genel Provası

Meraklısı için öyle bir hikaye