12 Şubat 2011 Cumartesi

CAM / Tiyatro oyunu

Anadolu Yakası'nda oturuyor ve çalışıyorum. Karşıya geçmek yorgun olduğum zaman zul oluyor.
Nesobaby biletleri 1 ay önceden alayım mı diye sormuştu, bir heves 'evet' demiştim ama gün yaklaştıkça gözümde büyüdü yol.
17:30'da işten çıkıyorum, oyun saat 21:00'da başlıyor ve uyumamış, yorgun bir bünyeye sahibim...
Ölmek var dönmek yok! (Çok mu iddaalı bir çıkış oldu? :) )
Buluştum sevdiğim arkadaşlarımla ve



Profilo AVM'nin içinde bulunan tiyatro salonunda ve arkamıza kurulup izlemeye başladık gösteriyi.


Bir resim atölyesinin içinde değişik 5 karakter. Sanırım, seyirci kendini en çok Dolunay Soysert'in canlandırdığı Rüya'ya yakın buluyor başlarda.
Sırayla tüm karakterleri tanımaya başlıyoruz, vurdumduyaz, serseri, bunalımlı, yalnız ve hasarlı ...


Ben kendimi en çok İpek ve Neslihan'a yakın hissettim. İkisi de arızalı. Artık onlarda kendimden neler bulduysam? :)
İpek'i Deniz Çakır (namı diğer Ferhunde), Neslihan'ı da 15. Adana Altın Koza Film Festivali “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü alan Selen Uçar canlandırıyor.


Serseri, eğlenceli, boş bir insan olan Yener'e ruh veren kişi Bülent Alkış. İzlemesi çok keyifliydi.


Hikayenin evli-barklı adam kısmında Mehmet rolüyle karşımıza Mete Horozoğlu çıkıyor. Ben Mete Horozoğlunun sinema ve dizi performansını daha iyi buldum tiyatroya göre. Oyun içinde sergilediği tavırları gereğinden fazla abartarak canlandırdı bence.


Peki oyun nasıldı genel olarak derseniz, izleyen çoğu insana keyif verecektir diye düşünüyorum. Yazının başında saydığım onca yorgunluk ve yola değdi.
Kadın-erekek ilişkileri, arkadaşlık, sadakat, dürüstlük gibi konulara güzel bir bütünlük içinde değinmiş.


Neden ismi Cam peki? Burada bakınız Gwyneth Paltrow'un başrolünde oynadığı Sliding Doors filmi. 
Bu konu pek çok kişinin ilgisini çekecektir, 'peki o olay olmasaydı hayatım nasıl olurdu?' meselesi. Burada da olay  'Cam'ın açılması' yada 'Camın rüzgardan açılmaması' durumunda hayatın akışında meydana gelebilecek değişiklikler.


Yazan Levent Kazak, Yöneten Laçin Ceylan. Dekor ise Şehir Tiyatroları oyunlarından aşina olduğumuz Barış Dinçel (Rahmetli Savaş Dinçel'in oğlu). Hepsi de işini başarıyla yapmış bence.


Hangi taiyatro salonlarında, ne zaman oynuyor derseniz bulabildiğim bilgiler aşağıdaki gibi. Beni okuyan bir yetkili olursa rica ederim bir internet sitesi yapın kendinize kuzum.



15 Şubat Ataköy Yunus Emre KültürMerkezi

17 ve 24 Şubat’ta Profilo Kültür Merkezi

25 Şubat’ta Kozyatağı Kültür Merkezi

27 Şubat’ta ise TİM Maslak Show Center

06 Mart 2011 Caddebostan Kültür Merkezi

Oyuncularla yapılan röportaj için buraya ve  buraya tıklayınız.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

İlgimi çekti, güzel bir oyuna benziyor. Umarım Ankara'ya da gelir...

francesca mckennitt dedi ki...

Özel tiyatro bu tabi, değil mi?

Dışavurum dedi ki...

Sestod, geçtiğimiz aylarda gelmişler Ankara'ya internette okuduğum kadarıyla, bence tekrar geleceklerdir. Hatta bir yerde rastlarsam blogundaki iletişim adresinden sana mail atarım.

Selamlar Francesca, evet özel. Bilet fiyatlarını da bildireyim bu vesileyle :) Tam 40 TL

Adsız dedi ki...

Sanırım geldiklerinde Ankara'da değildim. Teşekkürler... Umarım gelirler tekrar...

Peritozu dedi ki...

Bende gitmek istedim simdi..Umarim istanbulda oldugum donemde yakalayabilirim oyunu.

Nesobaby dedi ki...

Ayrıca Sedoşka o akşam oyunla ilgili röportaj verdi ve Beyaz Show'a çıktııı :)
Beni de çektiler ama tipimi beğenmediler herhalde beni çıkartmadılar :))))