7 Eylül 2011 Çarşamba

Bir mutlu doğum hikayesi

Minik oğlum (gerçekten minicik!) beklenen tarihten 1 ay önce geldi dünyaya.

Hikayemiz biraz değişik. Ramazan Bayramı'nın son günü, 1 Eylül 2011 aynı zamanda benim 30. yaş doğum günümdü.
Biz ailecek bayramlaşıyorduk teyzemlerde, derken herkesin sesi bir uğultuya dönüştü, sanki ben başka bir dünyadayım. Neyse biraz uzandım başka odada, geçmeyince göz karartısı, mide bulantısı eşim beni teyzemin evine yakın Bakırköy'deki Acıbadem Hastanesi'ne götürdü. Tanımadığım doktor muayene etti, non stress test diye bir olay var o yapıldı ve dr. 'doğum başlamış' dedi.
Engin tıp bilgimden değil, tamamen korkaklığımdan inanmadım.
Yanlış bakıldığını, gaz sancımı; doğum sancısı sandıklarını 'sandım' :)


Neyse kontrollere gittiğim Kadıköy Acıbadem Hastanesine gittik apar topar. Bu arada doktorum Bayram tatili nedeniyle yurt dışındaydı. Bir başka Dr. kontrol etti, son aynı: Benim doğum başlamış.
Şaka gibi. Evden bayram ziyareti diye çıktık, o günün gecesi benim minik oğlan doğdu ve 2 gün sonra eve elimizde bir bebekle eve döndük.


Doğum günlerimizin aynı olması ise, bir başka ilginçlik. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bu hediyeyi bir daha hiç bir şey geçemez, en güzelini aldım 30 yaşımda.

Bebek sahibi olmak değişik bir his, oyuncak gibi geliyor şu an. Üstünü değiştirmek, emzirmek falan... Zaten 3'lü bir kısır döngü; besle, altını temizle, kucakla.
Tabi çok mutlu, oohh toz pembe bir hayatımız yok.  Bizim oğlan 6 günlük ama hayat tecrübesiyle beni cebinden çıkarır. Can acısıyla ağladığında içim parçalanıyor. Erken doğdu, sarılık oldu, göbek bağını düşürdü, topuğundan kan alındı, bir de üstüne dün sünnet oldu. Nasıl aksiyonlu bir hayat bu?!

Günün çoğunda ise tüm bunları yaşayan o değilmiş gibi, işte böyle mışıl mışıl uyuyor :)


Ufacık not: 1 Eylül aynı zamanda 'Dünya Barış günü'


OLSUN DA GÖR 
  
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör 
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör 
Seyreyle gülü bülbülü 
Çifter çifter aylar gökyüzünde 
Her gece ayın on dördü 
Güneşten yağmur boşanacak 

Yeni bir gün başlıyor demek 
Yeryüzünde korkusuz yaşamak 
İki milyar kişiye bir dünya 
İki milyar kişiye iki milyar ekmek 
Yazık olur bu düş yarı kalırsa 
Barış günü insan hakkı yenirse 
Köroğlu' nun sözü dinlenmelidir 
Sivas ilinin Banaz  köyünden 
Pir Sultan Abdal dirilmelidir 
Ah günüm yetse görmeye seni 
Seni övmeye gücüm yetse 
Barış çağı altın çağ 
Son ozanı ben olayım bu özlemin 
Bu özlem bitse 
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör 
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör 
Seyreyle deli ozanı 
Baştan başa sevda, baştan başa tutku 
Dili baldan tatlı 
                                   Melih Cevdet ANDAY

6 yorum:

Unknown dedi ki...

Ben seni en son gördüğümde doğacağını anlamıştım :P Hatta demiştim ya burada doğmaz inşallah diye yani biraz daha zorlasa doğacakmış orada da :) Neyse lafı uzatmayayım tekrar çok tebrikler ikinize de :)

Imge dedi ki...

Ben de ikinizi de tekrar tebrik ediyor ve minişe maşallah diyerek tahtaya vuruyorum. :) Ana-oğul maceralarınızı da bekliyoruz artık bu sayfalarda..:) Sevgiler..

Ipek dedi ki...

Ne guzel surpriz olmus, masallah minige, uzun ve guzel bir omru olsun..
Ipek :)

ceren dedi ki...

oyyy şuna bak:) gözünüz aydın sedoşcum, bencede daha iyi bir hediye alamazdın gerçekten :) sağlıkla büyüsün inşallah.

Dışavurum dedi ki...

çok teşekkürler arkadaşlar :*

Müge dedi ki...

Çoook tebrik ederim.. Anneli babalı, sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı bir ömrü olsun inşallah!!!