22 Ekim 2013 Salı

2 yaş sendromu, bi git!


Bu günleri yaşayacağımı düşünmezdim açıkçası. Benim laftan sözden anlayan, sepet gibi ordan oraya rahatça taşıdığım insan ufalağım artık bir ergene dönüştü.
Sorduğum sorulara tam tersi cevap veriyor: 
Ben -Efe süt içer misin annecim
Efe -İçmem!
Ben -Tamam oğlum
Efe -İçiceeemmm, süt içicem!

Sabah akşam evden bir ağlama sesi yükseliyor. Neden ağladığı muamma?
Kendini yere atıyor ve orda 'uuuuuu, üüüü' diye yalandan gözyaşları döküyor.
İlgilenmiyoruz, susmuyor.
İlgileniyoruz, daha çok bağırarak ağlıyor.
Kucağımıza almaya kalkıyoruz, tepiniyor.
Çaresizi kalınan anlardan biri.
Mesela bu sabah 05:20'de yatağında ağlayarak uyandırdı. Babası gitti, 'anne gelsin' diye ağlamaya devam etti. Ben gittim ağlama kesilmedi, kucağıma alayım dedim ı ıh, odadan çıktım hala ağlıyor. Böyle 15 dk Engin'le çabaladık. 
Sakin kalmaya çalışıyoruz, doğru olan bu...
O, henüz 1 Metre boyunda bile olmayan bir ergen. Dünyanın çevresinde döndüğünü düşünüyor, kendini ispat etmek istiyor ...
26. ay maceramız bu şekilde, umarım bir kaç aya atlatırız. Çünkü bizimki de can :)


5 yorum:

Sinem Ergun dedi ki...

ohooo bizde ne hikayeler var, seminer veririm bu konuda, bizimki doğuştan 2 yaş sendromlu olduğu için:))) yanlışlıkla elmayı dilimleyip verdik de bu geri yapışacak diye saatlerce ağlamadı mı, bunu bilmeyen babaannesine havuçları mı diktirtmedi, sonuç her attığımız adımı ona danışır olduk, Dorukcum şunu yermişin, nasıl doğrayalım, yan mı keselim, düzmü, kesmeyelimmi, ayıklamayalımmı, eğer sormadan bişey yap ta gör.... Asansörü çağırdım birgün yanlışlıkla, ne ağladı ne ğaldı, gitsin bir daha gelsin bu asansör tutturması, neler neler.... çoook normal hepsi geçiyor, biraz ayıya (!:) dayı diyin bu dönem, he de geç hiç uğraşma, şımarmıyorlar onu da dert etme, üç yaş mucizevi, açıkladığın şeyleri anlamaya başlıyor ve saçmalıklara bir son veriyor. Mutlu son...

Bero dedi ki...

Ah bilmez miyim. tutturma had safhaya çıkıyor. bence bizimki 3 yaşında yaşadı bu sendromu. hala da yaşıyor sanırım :) mesela asansörü illa ki o çağıracak, ya da üzerine en ufak bir yemek düşünce komple soyunuyor, neymiş efendim üstü kirlenmiş, değiştirmesi lazımmış :) bunun gibi N tane olay.

Nesrin dedi ki...

Ay daha neler öğreneceğim acaba:) allak kolaylik versin, anladığına mi uzulursun kendi derdine mi yanarsin zor is

Dışavurum dedi ki...

Sinem Ergun, Doruk Pasam ne sterse olmalı ama öyle bir karizması var :)

Bero, bir de temiz o minnacık boyuyla, gözümde canlandırıyorum nasıl davranıyor olabilır diye, çok komik geldi :)

Nesrin, ya sorma. Her dönemlerinın ödülü ve cezası var bizlere :)

Duygu Yaman dedi ki...

Sedacim ayni seyleri yasayan biri olarak senin de dedigin gibi bizimki de can gercekten..insan her zaman ayni sabri gosteremeyebiliyor ama tabi ki sakin olmak,derin nefes almak gerek.. nedir bu ustunun,ellerin kirlenmesi saplantisi ben de anlayabilmis degilim.Benim Efe de eline yanlislikla kirinti bile bulassa kirlendiiii,temizleyeliim diye agliyor..ustune sut damlasa dokulduuuu diye agliyor dokulsun oglum diyorum silmedim diye agliyorrr..:( gulsem mi aglasam mi bilemiyorum