Sandıydım ki , imparatorların temel özelliklerini falan izleyeceğiz , tarihi olaylara dem vurulacak.
Ama oyun bitince , "ne oluyor bi dakika" , "konu neydi şimdi" , "oyunun ismi ?", ımmm ... Kendimizce çıkarsamalar yaparak anlatılmak istenen buydu dedik , ama tiyatro yorumuna "sandıydım ki" diye başlayan birinden bir çırpıda anlaması beklenir miydi , o da ayrı .Arkadaşım demişti "verelim parası neyse , o broşürlerden bir tane alalım ; oyunun konusuna bakarız" diye , dinlemek lazımmış .
Oyun güzeldi , dekor ; ışıklandırma , sahnenin şekil değiştirmesi oldukça iyiydi.
Oyuncular da başarılı idi , hele ki Uygar Özçelik. hiç konuşmadı , sürekli ezilen , ititlip kakılan,perişan bir insan olarak bir kenarda acı çekti. Aslında halkı temsil ediyordu. Üzerine bastırtarak , başkalarını yükselten halkı. Çok da güzel oynamış ,oldukça başarılı buldum.
Bir de Haluk Bilginer ve Türkan Şoray'ın oynadığı "Tatlı Hayat" dizisindeki Celal Kadri Kınoğlu vardı ki , kendisi de gayet iyi bir oyun sergiledi.
Tiyatro oyununun konusu da güzeldi , üst sınıfın bencilliği,yukarıya çıkmak için feda ettikleri ve bu feda etmelerin onları aslında mutsuz kılması , çocuklarının onlardan biri olmayışı ve ebeveynlerinin yaptıklarına çocuk masumluğuıyla sorular sorması,hizmetçinin başkaldırısı vb ...
Bunları geç de olsa:) , oyun çıkışı sohbetimizde anladık.
Son olarak sahne'ye değineyim :Devlet Tiyatrolarının Beykoz'daki Tekel Sahnesi çok güzel , oyuna gitmeden öncesinde Boğaza karşı birer çay içmenin de keyfine doyum olmaz hani. Koltuklar numarasız erkenden gidip yer kapayım diye düşünmeyin ; oyunun başlamasına 10 dk kala salona alıyorlar zaten.
İyi seyirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder