9 Nisan 2013 Salı

İzmir günleri

Yine 1 haftalığına İzmir'e kaçmıştık. Hem Efe akrabalaryla vakit geçirdi hem de dede ile babaanne hasret giderdi. 
Vizelerim öncesi biraz ders çalışırım dedim ama sorunlu internet bağlantısı bu planımı bozdu. Olsun, önemli olan finaller, bu dönemki dersler baya güzel zaten, fırsat buldukça notları ilgiyle okuyorum. Favori dersim 'Uygarlıklar Tarihi'. 

İzmir'deyken bir tiyatro oyununa gittik kayınvalidemle. Bu 3. kez İzmir Devlet Tiyatroları'na gidişimdi. Oyunun adı 'Halktan Biri'. Amerikan başkanına nahoş mektuplar yazan vatansever bir Amerikalı'yı ve onunla sık sık konuşmaya gelen 'Ajan'ı konu alıyordu. Kurgu'yu da, oyunculukları beğendim, izlenebilir bence...

Bir Cuma akşamı da, eşimin çocukluk arkadaşı Nur ve ben kızkıza eğlendik. Önce Kordon'daki Manje'de bir şeyler yedik, muhabbetin dibine vurduk :) Sonraa.. Gazi Kadınlar ne güzel bir sokakmış! Asmalı Mescit gibi. Tren, Öküz, Enişte, Jackie's... Hepsini gezdik, en çok Öküz'ü sevdim.

Çeşme'ye, eşimin köyüne gittik. Efe yine büyükdedesinin traktöründen inmek istemedi. Büyükdedemizin bahçesine gittik, limon, portakal, mandalina ağaçlarının çiçekleri o kadar güzel kokuyordu ki, tüm bahçeyi sarmıştı mis gibi. O güzelim bahçe de zamana yenik düşüp bir gün beton olacak biliyorum... Bunu düşünmek bile çok üzücü... İçinde tarım yapılan alanlar korunsa, -fazlaca- desteklense, bunun için özel kanunlar çıksa keşke...

Alaçatı Pazarı'na gittik. Tanesi 50 kuruştan bir sürü çiçek aldım bahçeme ve saksılarıma. Limon Ağacı aldım kapı girişine koymak için, bir de cherry domates. Hemen ektik hepsini Engin'le. Domatesler bir an önce meyve versin de yiyelim diye bekliyorum.

İstanbul'a gelince kendi rutinimize döndük. Efe yoğun ilgi sonrası 'biraz' şımarmış olarak hayatına devam etmek istiyor. Yemek yerken püskürtmek, istediğinin hemen yapılması gibi. Bir kaç gün içinde iki kişilik dünyamıza adapte olmasını umut ediyorum :)

Vizelerim dün başladı. Koskoca İstanbul Üniversitesi 'online sınav' uygulamasında yine başarısız oldu. Daha doğrusu yanlış teknoloji şirketi ile çalışmanın kurbanılar. Hepi topu 10.000 kişi var aynı anda sınava giren ancak sisitem çöküyor her seferinde.
Vs. vs.

6 yorum:

Unknown dedi ki...

Hem Anne hem öğrenci olmak zor bilirim . Ders çalışmak gerekiyor ama çocuklardan pek vakit olmuyor.

Unknown dedi ki...

Hangi köy eşinin ki seda. Öyle çok istiyorum ki keşfedilmemiş cidden köy olan bir yerden yazlık bişi iki çıta çevirmek. Tek hayalim emekli olmadan başladım ..

Dışavurum dedi ki...

sakar anne, zor gerçekten hem çocuk bakıp, hem ders çalışmak. Efe uyuduktan sonra elimden geldiğince çalışıyorum. Efe kucağımda diplomamı aldığım günü hayal edip motive oluyorum :)

Moda(e)rator, Reisdere köyü bizimki. Çeşme'nin köyleri bile modern ve estetik :) yavaş yavaş o köye de yabancılar (yani köy ahalisinden farklı insanlar) taşınmaya başladı. -Gerçek- taş evler var, onun haricinde pek turistik değil ama yine de görülesi tabi :)
Mailleşelim siz Çeşme'ye gitmeden önce ben bildiğim yerleri sana yazarım. Bir de Çeşme Merkez'de akraba pansiyoncu var, telini veririm. Temiz ve fiyatı uygun.

CEPAYNASI dedi ki...

portakal,
limon çiçekleri
bizim buralarda da mis gibi kokuyor...
en güzel zamanı baharın:)

naysun dedi ki...

Ben sizin sayenizde bu üniversiteyi öğrendim 2. üniversite olarak sosyoloji yada felsefe okumak istiyorum.Size bazı sorularım olacak izin verir misiniz?Sevgiler başarılar

naysun59@gmail.com

Dışavurum dedi ki...

naysun, tabii ki severek cevaplarım. İsterseniz disavurum@gmail.com a mail atın, isterseniz buradan.