Oralara kadar gidip eşe-dosta, hele işyerine Kavala Kurabiyesi ve peynir tatlısı görütmemek olmaz...
Enerjimizi toplamamız iyi olmuş, sonraki durağımız 2. Beyazid Külliyesi'ni gezmek oldukça zamanımızı aldı ancak pek de keyifliydi.
1488 yılında yapılan şifahane her türlü hastaya deva olmuş, en çok da psikolojik hastalıkları tedavi için kullandıkları yöntemler ilgi çekiciydi. Türk Sanat Musukisi makamlarının, günün hangi saatlerinde dinlenirse; hangi ruh durumuna iyi geleceği hesaplanarak hastalara müzik dinletiliyormuş.
Son olarak Trakya Üniversitesi'ni gezdik ve Meriç Nehri kıyısında çay içtik. Tam bir keyif haliydi ve güneşi Edirne'de batırarak şehirden güzel anılarla ayrıldık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder