Öncelikle Devlet Tiyatroları'nın Cevahir AVM'deki sahnesi çok güzel.
Koltukların arasında sadece sıfır beden insanların rahatça arzı endam edebilmesi dışında. Acilen dışarı çıkılması gerekse 2 sıra arası o kadar dar ki ,nasıl bir kaos olur bilmiyorum. Bir de şehrin göbeğine tiyatro salonu yapıp engelli vatandaşları düşünmemişler oradan da bir kritik yazıyorum kendilerine.
E nesini beğendin o zaman diyeceksiniz :) Oyunu izlerken insan kafası görmedim. O konu takdire şayan işte ...
Koltukların arasında sadece sıfır beden insanların rahatça arzı endam edebilmesi dışında. Acilen dışarı çıkılması gerekse 2 sıra arası o kadar dar ki ,nasıl bir kaos olur bilmiyorum. Bir de şehrin göbeğine tiyatro salonu yapıp engelli vatandaşları düşünmemişler oradan da bir kritik yazıyorum kendilerine.
E nesini beğendin o zaman diyeceksiniz :) Oyunu izlerken insan kafası görmedim. O konu takdire şayan işte ...
Gelelim oyuna.Başlarda durağan gibiydi. Ama zaten sahnedeki oyuncuları ayrı ayrı çok sevdiğimden , onları sakin sakin izlemek için bana fırsat oldu.
Sonrasında Zerrin Tekindor,Ülkü Duru ve Zafer Algöz bir değişti ki sormayın ! Konuyu yazmak istemiyorum ama insan başta yeni girdiği bir ortamda süzüm süzüm süzülür de , sonra içki masası olsun ; baş edilmesi zor bir durumla karşılaşmış olsun ; o kibar gider yerine bir cadı geçer ya (bazen canım , herkes için geçerli değil tabi :) ) . İşte bu halleri , oyunda çok güzel canlandırdılar.
Bence çok başarılı bir komediydi .
İşte altta da oyun hakkında daha detaylı bilgi var :
Le Dieu du Carnage / The God of Carnage
Yazan: Yasemin Reza
Rol Dağılımı:
Ülkü Duru, Zafer Algöz, Zerrin Tekindor, İşdar Gökseven
Konu:
Çocukları kavga etmiş olan iki aile “medeni bir uzlaşmaya varmak” istemektedir. “Kibarca” konuşmaya başlarlar aralarında. Ama sonunda kıyamet kopar. Çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: İnsan aşkı ve evliliği hayalleriyle –yeteneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder.
Karakter kaderdir!
Ve çocuklar evden çıkıp “hayata karışırlar”.
Rol Dağılımı:
Ülkü Duru, Zafer Algöz, Zerrin Tekindor, İşdar Gökseven
Konu:
Çocukları kavga etmiş olan iki aile “medeni bir uzlaşmaya varmak” istemektedir. “Kibarca” konuşmaya başlarlar aralarında. Ama sonunda kıyamet kopar. Çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: İnsan aşkı ve evliliği hayalleriyle –yeteneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder.
Karakter kaderdir!
Ve çocuklar evden çıkıp “hayata karışırlar”.
3 yorum:
Mademoiselle karakterinden sonra Zerrin Tekindor'un komedi versiyonunu açıkçası merak ettim :) İnsan ruh hali çok değişken nerde ne yapacağına güvenemiyorsun. Görünürde melek olanların nasıl yeri geldiğinde şeytanlaştığını düşünüyorum da ilginç komik bir durum :)
Kesin tiyatroya gidicem, senin inançla gitmen beni de etkiliyor. Bu kış bir kere gitsem kardır :) eskiden sürekli giderdik, son 2 senedir hiç gitmedik, büyük ayıp. yok yok şimdi Bİletix'e girip bakacağım
bu oyunu ben de bir arkadaşımdan duydum geçen gün, o da çok beğenmişti. mutlaka gidicem ben de. paylaştığın için teşekkürler ;)
Yorum Gönder